Haber
Aprilia 660 Ailesinin Arazi Motosikleti Tuareg Türkiye Yollarına Çıkıyor!

Dünyanın önde gelen İtalyan motosiklet ikonlarından olan Aprilia, 660 ailesinin yeni üyesi Tuareg 660’ı 2022 yılının Ocak ayı sonundan itibaren Türkiye yollarına çıkartmaya hazırlanıyor.
İtalyan motosiklet devi Aprilia, 660 ailesini yepyeni Tuareg ile tamamlıyor. Spor naked ve supersport modellerinden sonra platformun adventure sınıfındaki üyesi Tuareg 660’ı tanıtan marka, çekici İtalyan tasarımı, gelişmiş üstün teknolojik özellikleri, yüksek performanslı motorunu maceracı kimliğiyle harmanlayarak Aprilia Tuareg 660’ı ortaya çıkarttı.
Gerçek bir arazi motosikleti
Aprilia 660 platformunun sokak sürüşü için tasarlanmış RS ve Tuono 660 modellerinin ardından aynı platformu paylaşan Tuareg 660 ailenin gerçek arazi sürüşüne odaklanan yepyeni modeli oldu. Son derece önemli bir geçmişe sahip olan Tuareg ismi; sürüş kalitesi, performans ve eğlence garanti eden benzersiz bir değerler dizisini ifade ediyor. Mükemmel bir off-road motosikleti olan Tuareg 660, asfalt kullanımında ve hatta uzun soluklu yolculuklarda bile benzersiz bir sürüş keyfi vaat ediyor.
Özgürlüğü arayanlar Tuareg’le bulacak
Kendine ‘özgür adamlar’ anlamına gelen ‘imohag’ adını veren Tuareg halkının kültürünün temel değeri olan özgürlüğü arayanlara eşlik etmek için tasarlandı. Aprilia Tuareg’in gerçek görevi ise kullanıcısına özgürlüğü armağan etmek olarak tanımlanıyor. Aprilia 660 çift silindirli motorun teknik altyapısı üzerine geliştirilen motor, ilk eskizlerden itibaren farklı bir kullanım amacı için tasarlanan şasi mimarisine monte edilmek üzere tasarlandı. Tuareg 660, tek silindirli Enduro motosikletler ile orta boy Adventure motosikletlerin özelliklerini harmanlayacak şekilde tasarlandı, geliştirildi ve üretildi. Gelişmiş off-road Adventure motosiklet sürüş özellikleri sunan Tuareg 660 çıtayı yükseltirken, gelişmiş teknik altyapısı, 80 HP’lik çift silindirli motorun performansı ve 187 kg boş ağırlığı ile mükemmel asfalt sürüş özellikleri sunuyor.
Dünyanın gözdesi merkezde mükemmel tasarım
Tuareg 660, trendlerin dünyaya yayılmadan önce geliştirildiği yer olan Piaggio Grubu’nun Pasadena, California’daki tasarım merkeziPADC (Piaggio Gelişmiş Tasarım Merkezi) tarafından tasarlandı. Bu özel tasarım merkezinde Miguel Galluzi liderliğindeki tasarımcılar çarpıcı ve çok farklı bir tarz hayal ederek geliştirme süreci boyunca boyut ve toplam ağırlığı kontrol altında tutmak için işlevi olmayan unsurlardan feragat etti. Tasarım, görünüm, teknoloji ve fonksiyonellik arasında mükemmel bir denge hedefiyle bu motosiklette vücut buldu. Tasarım aşamasında Outdoor ve Adventure dünyasından ayrıntılar ve teknik ögeler harmanlanırken, Aprilia Tuareg 660 bünyesinde barındırdığı işlevsel ögelerle her türlü ihtiyacı karşılamaya hazır bir yapı sunuyor. Indaco Tagelmust versiyonunun grafikleri ve logosu ise 1988 Tuareg 600 Wind’e gönderme yapıyor.
Yenilikçi özellikler ve aksesuarlar
Ön grenaj için tamamı pleksiglas son derece benzersiz ve yenilikçi bir çözüm seçildi. Cam elyafı ile güçlendirilmiş özel bir teknopolimer malzeme ile üretilen ön granaj tamamen şeffaf yapısıyla görüş açısını artırırken aynı zamanda gösterge panelinin destek yapısı olarak da hizmet ediyor ve Tuareg 660’da detaya gösterilen özeni gözler önüne seriyor. Koltuğun altında klasik yan paneller de kullanılmıyor. Bunun yerine yan çanta seti (aksesuar olarak opsiyonel sunuluyor) monte edilirken çıkarılabilen iki panel devreye giriyor. Tam LED farlar, çevre DRL özelliğine sahip yeni, kompakt far ünitesi içeriyor. Tuareg 660 bu sınıfta ilk kez, RS 660 ve Tuono 660’ta zaten başarıyla uygulanan ve aerodinamik eklenti görevi gören çift kaplama konseptinden yararlanıyor. Bu, Aprilia’nın performans ve konfora katkı sağlayan aerodinamik çözümleri geliştirme çabalarını gözler önüne seriyor.
Ergonomi ve sürüş özellikleriyle gerçek bir Aprilia
Tuareg 660 geliştirilirken, tek silindirli Enduro motosikletler ile Adventure olmak üzere iki farklı dünyanın özelliklerini bir araya getirme hedefiyle geliştirildi. Dolayısıyla kullanım ergonomisini hayata geçirmek en önemli zorluklardan biriydi. Aprilia çift silindirli motorun paralel konfigürasyonu, tasarımcılara dengeli bir sele yüksekliği oluşturma ve düşük bir bacak açısı ile farklı uzunlukta binicilerin yere daha kolay ulaşmasına olanak tanıdı.
Off-road sürüşlerinin olmazsa olmazı yüksek arka tekerlek süspansiyon yolu ile makul sele yüksekliğini bir arada sunabilmek için alt şasi mümkün olduğunca alçaltıldı. Böylece şık ama erişilebilir bir arka tasarım ortaya çıktı. Son derece kompakt ve ince bir motosiklet elde etmek için boyutlara da çok dikkat edilirken, özellikle sürücünün oturma ergonomisi de ön planda tutuldu.
Arazide yolda bırakmıyor!
18 litrelik hacmiyle 450 km’ye kadar menzil sunan yakıt deposuyla rakiplerine oranla büyük fark yaratmayı başaran Tuareg 660, sunduğu başarılı menzil ile istasyon bulunamayan zorlu arazi koşullarında dahi sürücüsünü yolda bırakmıyor. Geniş ve yüksek konik alüminyum gidon, sürücüye tüm Aprilia şasi mimarilerine özgü yol tutuşu ve hissini vererek, optimum kontrol sağlıyor. Sürücü kadar yolcu da yumuşak sele ve iki adet entegre tutamak ile rahat ve konforlu bir sürüşün keyfini çıkartıyor. Tuareg 660 arazi kullanımını destekleyen dik bir sürüş sunuyor. Son derece kompakt orta alan tek silindirli Enduro motosikletlerini andırıyor. Sele ve yanların düzeni sürücüye bolca hareket alanı sunuyor. Maksimum off-road kontrolü için kauçuk ayaklık kapakları çıkarılabiliyor ve arka fren kolunun ucu kolayca kaldırılabiliyor. Gidonun yüksek konumu, sürekli aktif bir sürüş ve dik bir duruş için hafifçe öne eğik bir vücut pozisyonuna olanak tanıyor. Ağırlığı azaltmaya yönelik önlemler sınıfının en iyi değerlerinden biri olarak sadece 204 kg boş ağırlığı beraberinde getiriyor. Tuareg; hafif yapısı, kompakt boyutları, mükemmel dengesi ve geniş süspansiyon yollarıyla off-road sürüşlerinde yeni standartlar belirliyor.
Aprilia şasi mimarisiyle çıtayı yükseltiyor
Aprilia şasisi, sportif sürüş özellikleri ve sağladıkları benzersiz ön tekerlek hissi ile her zaman dünyanın en iyisi olarak kabul edildi. Tüm bu şasiler 54 dünya şampiyonluğu kazanan Aprilia Racing deneyimini yansıtıyor. Tuareg 660 şasisi, diğer kardeşleri gibi hem yolda hem de off-road sürüşlerinde çıtayı yükseltiyor. RS ve Tuono’nun daha zorlu şartlar için tasarlandığı ve taşıma kapasitesi de dikkate alındığında, her şey çok daha farklı. Alt şasi, 210 kg’a kadar yüklere dayanabilen, yan çantalar ve bir yolcu ile seyahat ederken her türlü kargo ihtiyacını karşılayan sağlam bir yapı elde etmek için şasiye kaynaklandı. Yapısal sağlamlık, RS 660’ta üç ve Tuono 660’ta iki yerine motorun şasiye altı noktadan bağlanıyor olmasıyla sağlanıyor. Bu sayede (RS 660 ve Tuono 660’ta olduğu gibi) artık bir yatak elemanı olarak değil, gerilim elemanı olarak kullanılıyor. Sokak motosikletlerine kıyasla yaklaşık 10° arkaya döndürülmüş olması silindir sırasını daha dik hale getiriyor, daha dengeli bir yapı kazandırıyor ve keskin dönüşlerde çevikliği artırıyor.
Araziye özel süspansiyon ve lastikler
Maksimum çekiş sağlamak için uzun tasarlanan çift kollu alüminyum salıncakhem şasiye hem de motora bağlı olup, kademeli bağlantılı amortisörü çalıştırıyor. Son derece uzun süspansiyon yoluna (240 mm) sahip olan Kayaba süspansiyon sistemi, hidrolik geri tepme, sönümleme ve sıkıştırmanın yanı sıra yay ön yük (amortisör için hidrolik ön yük kolunu kullanıyor) ayarına sahip. Aprilia’nın seçmiş olduğu kurulum, en zorlu arazi koşullarının bile üstesinden rahatlıkla gelirken aynı zamanda yolda keyifli bir sürüş de sunuyor. Tubeless alüminyum jantların boyutları da Tuareg 660’ın kullanım amacını açıkça ortaya koyuyor: Ön jant 2,5 x 21 inç ve arka jant 4,5 x 18 inç. Önde 90/90 ve arkada 150/70 ebadında Pirelli Scorpion Rally STR lastikler kullanılıyor. Brembo fren sistemi; önde çift piston kaliperli çift 300 mm disk ve arkada tek piston kaliperli bir 260 mm yüzer diskten oluşuyor.
APRC elektronik paketi ile performans ve güvenlik
Teknolojiyi ön planda tutan motosiklet üreticilerinin başında gelen Aprilia, APRC (Aprilia Performance Ride Control) elektronik kontrol sistemini sunarak yine öncü konumda yer alıyor. Zorlu yarış koşullarında geliştirilen sistem, müşteriler ve eleştirmenler tarafından mevcut en etkili ve gelişmiş çözüm olarak kabul ediliyor.Aprilia Tuareg 660, performans ve güvenlik için kalibre edilen özel bir APRC elektronik kontrol sistemi ile donatıldı. Bu sayede model, alt devirlerden itibaren hassas bir gaz kontrolü için elektronik çok haritalı elektronik gaz koluna ve yolda güvenli ve heyecan verici bir sürüş, ama aynı zamanda safkan ve filtresiz bir off-road sürüşü için özel ayarlara sahip.
Genel
Yenilenen Honda PCX125 Türkiye’de

Honda’nın en sevilen scooter modellerinden olan PCX125, yenilenen gövdesi ve yeni renk seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Şehir içinde hem bireysel hem de ticari kullanıcıların beklentilerini karşılamaya hazırlanan yeni PCX125, standart ve gelişmiş donanım özelliklerine sahip DX versiyonu ile 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak.
Türkiye’nin on yıldır satış lideri olan motosiklet markası Honda, yenilenen PCX125 modelini satışa sunuyor. Türkiye motosiklet pazarında scooter segmentinde yüksek satış grafiği ile birinci sırada yer alan PCX125 modeli, standart ve gelişmiş donanım özellikleri ile dikkat çeken DX versiyonu ile motosiklet severlerin beğenisine sunulacak. İlk kez 2010 yılında yollara çıkan PCX125; şehir içi kullanıma uyumlu tasarımı, trafikte kolay kullanımı ve saklama alanı gibi donanımsal özellikleri ile kullanıcıları tarafından Honda’nın en sevilen scooter modellerinden biri oldu. Ek olarak PCX modeli, 2010 yılında Avrupa’da Stop&Start teknolojisine sahip ilk motosiklet olmasıyla da bir ilke imza atarken; 2012 yılında da Honda’nın Smart Power (eSP) motorunu kullanan ilk scooter modeli oldu. Honda mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilmeye devam eden model, 2016 yılında EURO4 uyumlu hale gelirken; 2018 ve 2021 yıllarında şasisi ve güçlü motoru yenilenerek yeniden yollara çıktı.
Kullanıcı ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çağa ayak uyduran PCX125 modeli; yeni tasarımı, şasisi ve teknolojik özellikleri ile satışa sunuluyor. Scooter segmentinde dikkat çeken tasarımı ve yakıt ekonomisi ile fark yaratan PCX125 modelinin tüm versiyonlarında gri ve beyaz, DX versiyonunda ise ayrıca lacivert ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak. Yeni PCX125’in standart versiyonu 185 bin TL, DX versiyonu 200 bin TL’lik fiyatıyla yollara çıkacak.
Şehrin konfor ve kullanım kolaylığı sunan scooter modeli: PCX125
PCX125’in imzası haline gelen gövde tasarımı, önden arkaya doğru ilerleyen güçlü karakter çizgisi ve blok şeklinde temel gövde rengi ile bütünleşiyor. Yeni tasarımı ile zarif çizgiler eklenen modelin ön granajı, üst kısımdan aşağıya doğru incelirken aynı zamanda karartılmış ön cam granajı, etkili bir rüzgâr koruması sağlıyor. Yeni PCX125’in tam LED aydınlatması ve farların ince ‘V’ şeklindeki tasarımı ile dikkat çekiyor. Yeni tasarımda kaplanan geniş gidonlar, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Standart versiyonda önemli bilgileri sürücüye aktaran LCD ekran sunulurken; PCX125’in yeni DX versiyonunda parlak güneş ışığında görüşü artırmak üzere optik kaplamaya sahip yeni 5 inçlik tam renkli TFT ekran yer alıyor. Aynı zamanda DX versiyonunda Honda RoadSync sorunsuz bir IOS/Android akıllı telefon bağlantısı deneyimi sunuyor. Sol gidondaki kullanımı kolay, arkadan aydınlatmalı yeni dört yönlü geçiş anahtarı sayesinde sürücüler, Bluetooth kask kulaklığı üzerinden arama veya müzik dinleme gibi işlevleri kullanabiliyor.
Konforlu bir mobilite sunan yeni PCX125’in arkadaki tutunma barları, sürüş esnasında yolcuya rahat ve destekleyici tutuş sağlıyor. Sele hem biniciye hem yolcuya konfor ve kolay zemin erişimi için tasarlanırken; aynı zamanda selenin altında 30,4 litrelik geniş depolama alanını gizliyor. Kullanışlı depolama alanı ile fark yaratan PCX125’in torpido gözünde de akıllı telefon bağlantısı için bir adet USB-C soketi yer alıyor. Bunlara ek olarak yakıt dolumu sırasında depo kapağını koymak üzere bir alan bulunurken; kontak anahtarı düğmesini ve bölme kilidini kontrol eden Akıllı Anahtar, opsiyon olarak sunulan 35 litrelik çıkarılabilir Smart Top Box’u da uzaktan açıp kapatma ve otomatik kilitleme işlevi sunuyor.
Hem bireysel hem ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun scooter: PCX125
Yeni Honda PCX125’in 125 cc hacimli, su soğutmalı SOHC, Smart Power Plus eSP+ dört supaplı motoru, yakıt ekonomisi ve performansı ile öne çıkıyor. Yenilenen modele Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), Stop&Start teknolojisi, O2 sensörü eklenirken; ECU ayarları ve katalizörün konumu yenilendi. PCX125 ‘in verimli ve güçlü motoru 6500 d/d’de 11,7 Nm tork ve 8.750 d/d’de 9,2 kW güç sağlıyor. Hem bireysel hem ticari kullanım için önem taşıyan yakıt tüketimi konusunda da farkını ortaya koyan yeni PCX125 modeli, yaklaşık 2,1 lt/100 km (WMTC modu) yakıt tüketimi değeri ve 8,1 litre depo kapasitesiyle bir depo ile yaklaşık 385 km menzile ulaşabiliyor.
Sürüş kolaylığı sunan PCX125’te sunulan Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) sayesinde yol tutuşu da artarken, sistem aktif haldeyken tekerlek patinajını azaltırken gösterge panelinde bir ‘T’ göstergesi yanıp sönüyor. Honda’nın eSP+ düşük sürtünme teknolojileri motorun her noktasında bulunurken, bu durum motorun verimliliğini artıyor. Bunun yanı sıra PCX125’te, CRF450R yarış MX modelinde kullanılan piston yağ jetleri düzenli bir soğutma sağlıyor. Optimize edilen debriyaj ve kasnaklar performansı tamamlıyor. PCX125’in aküsü, motosikletin aşırı deşarj durumunu önlemek için kendini kapatabilirken; Euro 5+ emisyon normunu kapsamında yeni ECU ayarları, yeniden konumlandırılan katalizör ve yeni O2 sensörü bulunan yeni egzoz sistemi bulunuyor.
Honda’nın scooter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre yıllar içerisinde yenilenen modeli PCX125’in çelik iskeleti, çevik kullanımı ile dayanıklılık sağlıyor. Şık jantları kıvrımlı gövde tasarımı tamamlarken; özel tasarımlı çift katlı çelik iskelet şasiyle şehir içi sürüşün zorlukları için dayanıklılık, şehir içi manevra kabiliyeti, kullanıcı dostu yapı ve rahat sürüş pozisyonu gibi avantajlar sağlıyor. Modelin standart versiyonda boş ağırlığı 133 kg ve DX versiyonunda 134 kg olurken; önde 14 inç ve arkada 13 inç boyutlarında jantlar da gövde tasarımını tamamlıyor. DX versiyonunda, engebeli şehir sokaklarında daha yumuşak bir sürüş için harici depolu yaylar devreye giriyor.
Genel
BMW R 90 S’e Saygı Duruşu: Yeni BMW 12 S

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, efsanevi BMW R 90 S modelinin tasarım ve performans mirasını modern teknolojiyle harmanlayan BMW R 12 S’i tanıttı. BMW Motorrad, BMW R 12 S ile ikonik modeline saygı duruşunda bulunarak modern klasiklerin yer aldığı Heritage ürün yelpazesini genişletti.
Yarış Başarılarıyla Efsaneleşen Model: BMW R 90 S
Yarışlarda yer alan ilk seri üretim motosiklet olmasıyla öne çıkan BMW R 90 S, bu sayede kazandığı güçlü imajı günümüze dek sürdürmeyi başardı. 1976 yılında Man Adası’nda gerçekleştirilen Production TT’de Hans-Otto Butenuth ve Helmut Dähne’nin elde ettikleri birincilik, aynı yıl düzenlenen 1.600 kilometrelik Daytona Yarışı’nda Steve McLaughlin’in kazandığı zafer ve takım arkadaşı Reg Pridmore’un tarihteki ilk AMA Superbike şampiyonu olması BMW R 90 S’in popülerliğini zirveye taşıyarak en çok tercih edilen BMW motosikletleri arasında yer almasını sağladı.
BMW R 90 S Ruhunun Günümüze Yansıması: BMW R 12 S
Tam 51 yıl önce yılında sunduğu 67 beygir güç ve 200 km/s azami hızla efsaneleşen BMW R 90 S, olağanüstü sürüş dinamikleriyle BMW Motorrad’ın sportif iddiasını yansıtıyor. Aerodinamik gerekliliklere uygun gidon kaplaması, motor üzerinde kırmızı renkle işlenmiş “90” yazısı ve “R 90 S” amblemiyle dikkat çeken BMW R 90 S, çağının ötesinde şık bir duruş sergiliyor.
BMW R 12 S, birçok detayıyla BMW R 90 S ruhunu benimserken tüm bu özellikleri ustalıkla günümüze aktarıyor. BMW R 12 nineT modelini temel alan motosiklet, özgün ve sportif retro bir modeli somutlaştırırken BMW R 90 S’e övgü oluşturacak çeşitli bileşenlerden de yararlanıyor.
BMW Motorrad Tasarım Başkanı Alexander Buckan konuyla ilgili şunları söylüyor: “BMW R 12 S modelimizin belirleyici tasarım ögeleri arasında; gidona monte edilen kokpit kaplaması, renkli ön cam, kontrast dikişli sele ve 1975 yılının efsanevi R 90 S Daytona Turuncusu rengine atıfta bulunan metalik Lava Orange gövde rengi yer alıyor. Tasarım; yan kapaklara işlenmiş kırmızı ‘S’ harfi, çift şeritli kırmızı depo ve sele yükseltisinin alüminyum yüzeyi gibi detaylarla kusursuz şekilde tamamlanıyor.”
Standart Donanımla Gelen Konfor
BMW R 12 S’in sportif bir retro motosiklet olma iddiası; Wire Spoke Option 719 Classic II ile parlak ve doğal anodize alüminyum jantların yanı sıra diğer yüksek kaliteli bileşenler gibi çok sayıda standart ürün özellikleriyle vurgulanıyor. Gidonlar ve çatal boruları siyah rengiyle karizmatik bir duruş sergilerken Shadow Billet Pack ve Shadow II Billet Pack’in bileşenleri, yüksek kalitede teknik detaylarıyla konforlu sürüşü beraberinde getiriyor. Shadow Billet Pack’te sol ve sağ ateşleme bobini kapakları, yağ dolum kapağı vidası ile mat metalik avus siyah kaplama silindir kafası kapakları yer alıyor. Shadow II Billet pack ise ayak freni ve vites değiştirme kolları dahil olmak üzere sürücü ve yolcu için ayak dayama sistemi, el freni ve debriyaj kolları, ön fren ve debriyaj için genleşme deposu kapaklarının yanı sıra gidonlar ve aynaları içeriyor.
Diğer standart özellikler arasında Yokuş Kalkış Kontrolü, Pro Vites Değiştirme Asistanı, Isıtmalı Elcikler ve Cruise Control fonksiyonlarını içeren Comfort Paketi yer alıyor. Adaptif viraj ışığı Pro Far ise geceleri çok daha güvenli bir sürüş için dönüşlerde yolun daha iyi aydınlatılmasını sağlıyor.
Orijinal BMW Motorrad Aksesuarlarıyla Konforlu ve Güvenli Sürüş
Titanyum egzoz sistemleri, soft çantalar ve navigasyon hazırlığı gibi tüm aksesuar ürünleri BMW R 12 nineT’yi temel alması nedeniyle BMW R 12 S modelinde de kullanılabiliyor. Çizgilerin iddialı dinamizmi, Orijinal BMW Motorrad Aksesuarı olarak sunulan kısa arka bölüm ve salıncak koluna takılan siyah plaka tutucu kullanılarak daha da güçlendirilebiliyor. Ek olarak Lastik Basınç Kontrolü (RDC), Hırsızlık Önleyici Alarm Sistemi (DWA), Akıllı Acil Durum Çağrısı, Bağlantılı Sürüş Kontrolü ve klasik yuvarlak göstergelere alternatif mikro TFT içeren dijital ekran gibi seçenekler de konforlu ve güvenli sürüşü bir arada sunuyor.
Haber
BMW Motorrad yeni Superbike ve Hyper Naked madelini Tanıttı

Borusan Otomotiv’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği BMW Motorrad; teknik ve görsel açıdan güncellenen dört modelini tanıttı. Yüksek performanslı superbike modelleri Yeni BMW M 1000 RR ve Yeni BMW S 1000 RR’ın yanı sıra heyecan verici hyper naked modelleri Yeni BMW M 1000 R ve Yeni BMW S 1000 R, genişletilmiş standart özellikleriyle öne çıkıyor. Güncellenen dört model, Euro 5+ emisyon standardına uygunluğu ve dönüş açısı azaltılmış M kısa hareketli gaz koluyla dikkat çekiyor.
Güç ve Performansın Zirvesi: Yeni BMW M 1000 RR
Yeni BMW M 1000 RR, sıralı dört silindirli motoru sayesinde bir önceki versiyonuna göre 6 beygir daha fazla güç sunuyor. Toplam gücü 218 beygire (160 kW) yükselen Yeni BMW M 1000 RR güncellenen ön kaplama ile iyileştirilmiş aerodinamik özelliklerinin yanında yeni üretilen M Winglets 3.0 sayesinde yarış pistinde çok daha hızlı tur süreleri elde edilmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra Flex Frame özelliği, sol tarafta yeni bir motor montaj bağlantısı da içeriyor.
BMW Motorrad’ın geliştirdiği yeni kontrol sistemi Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC), bundan böyle Gidon Açısı Sensörü ve Yeni Kayma Kontrolü fonksiyonlarını da içeriyor. M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde bu sistemler performans ve kontrol açısından önemi ölçüde artış sağlıyor. Beyaz Renk Standart Paket ve Metalik Siyah Renk M Competition olmak üzere iki versiyonla sunulan Yeni BMW 1000 RR, her iki versiyonda da M renklerinde grafikler içeriyor.
Pistlerin Vazgeçilmezi: Yeni BMW S 1000 RR
Özellikle pist kullanımı için önemli ölçüde geliştirilen Yeni BMW S 1000 RR’ın M kısa hareketli gaz kolu, verilen her komuta çok daha hızlı tepki verilmesini sağlayarak üstün bir performans sunuyor. Yeni kanatçıklar bastırma kuvvetini artırırken, entegre fren hava kanallarını içeren yeni ön jant kapağı frenin daha iyi soğutulmasını sağlıyor. Modelin yeni yan kaplama panelleriyse çarpıcı görünümüyle dikkat çekiyor. Yeni BMW S 1000 RR; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Metalik Bluestone Sport Modeli ve M Paketiyle sunulan Beyaz/M Motorsport renklerindeki M Motorsport Modeli olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.
Dinamik Tasarım, Üstün Performans: Yeni BMW M 1000 R
Yeni BMW M 1000 R, yeni çift akışlı LED farı ve farlar arasındaki hava girişinde yer alan M logosuyla çok daha dinamik bir tasarım içeriyor. Arka şasi ve salıncak, tüm renk seçeneklerinde metalik platin gri olarak sunuluyor. Siyah dokulu boya ile kaplanan kanatçıkların yanı sıra siyah renkli debriyaj kapakları ve jeneratör de şık bir görünüm sağlıyor.
Dinamik Çekiş Kontrolü de yenilenen ve kontrol stratejisi RR modellerinden alınan modelin M kısa hareketli gaz kolu, pist üzerinde özellikle Race modunda fark edilir bir iyileştirme sunuyor.
Yeni BMW M 1000 R’ın orijinal BMW Motorrad aksesuarları ve özel donanımlarının genişletilmiş yelpazesiyse modelde yapılan değişikliklerin kapsamını tamamlıyor.
Standart paketinde Beyaz/M Motorsport renk temasıyla ve yeni metalik mat beyaz alüminyum renginde sunulan Yeni BMW M 1000 R, M Competition donanımla aynı zamanda Metalik Siyah/M Motorsport renk temasıyla da tercih edilebiliyor.
Daha Güçlü, Daha Teknolojik: Yeni BMW S 1000 R
Yeni BMW S 1000 R, önceki versiyonuna göre çok daha güçlü sıralı dört silindirli motoru ile 170 beygir (125 kW) güç sunuyor. Daha kısa son dişli oranı depar performansını artırırken optimize edilmiş standart Pro Vites Değiştirme Asistanı, daha akıcı vites değişimini destekleyerek sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor.
Yeni M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde çok daha dinamik bir ayar ve her durumda belirgin oranda daha iyi bir hızlanma sağlıyor. Ek olarak DTC çekiş kontrolü, M 1000 R modelinin DTC ünitesi üzerinde gerçekleştirilen güncellemelerin avantajından da yararlanıp modelin performansını artırarak etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Yeni BMW S 1000 R’da aynı zamanda RR modellerinden alınan ve motosiklete çok daha çarpıcı bir görünüm kazandıran yeni çift akışlı LED farlar kullanılıyor. Modelin genişletilmiş standart özellikleri arasında Yapılandırılabilir Motor Freni, Motor Sürükleme Torku Kontrolü (MSR), kısa bir plaka taşıyıcı, USB-C şarj soketi ve acil durum çağrıları için E-Call da yer alıyor.
Yeni BMW S 1000 R; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Bluefire/Mugiallo Sarı renklerinde Sport Model ve M paketiyle Beyaz/M Motorsport olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.