Haber
Audi Sport’ta Dakar için zamana karşı yarış
Dakar Rallisi’nin başlamasına 100 gün kaldı. Audi Sport’un Dakar ekibindeki herkes bu 100 günde ortak bir hedefe kitlendi: asıl büyük hedefe ulaşabilmek için Hail’deki start rampasına en iyi şekilde hazırlanmış üç araç koymak.
Dünyanın en ünlü ve zorlu motorsporları etkinliklerinden biri olan Dakar Rallisi’nin startına 100 gün kala, Audi Sport, zamana karşı yarışına hız verdi.
Ralli’de, bugüne kadar yarışlarda kullandığı teknolojik açıdan en gelişmiş araç olan RS Q e-tron ile mücadele edecek olan Audi Sport, aracın prototipini yaklaşık on iki ayda oluşturdu. 30 Haziran’da Neuburg an der Donau’da lansmanını yaptı ve şimdi lansman tarihinden 6 ay sonra; 1 Ocak 2022’de Ha’il’de (Suudi Arabistan) verilecek starta hazırlanıyor.
Son derece karmaşık bu projeyi çok kısa bir sürede hayata geçiren Audi Sport, geçmiş yarışlardaki tüm tecrübesini, Dakar’da yarışacak araçlara uyguluyor. RS Q e-tron’da Formula E’den de bilinen iki motor-jeneratör ünitesine (MGU) sahip bir elektrikli güç aktarma organı yer alıyor. Araç hareket halindeyken, yüksek voltajlı batarya, yine DTM’den bilinen bir teknoljiyle; verimli TFSI motorundan oluşan bir enerji dönüştürücü tarafından şarj ediliyor.
Çok fazla bileşen, uyum içinde olmalı
RS Q e-tron çalışmalarıyla ilgili veren, Audi Sport’ta fabrika destekli tüm motor sporları etkinliklerinin Proje Lideri olarak görev yapan Andreas Roos, Dakar Rallisi’nin geleneksel olarak çalışan bir araç için bile son derece zorlu olduğunu belirtti. Andreas Roos, “Güç aktarma sistemi konseptimizle, zorluk daha belirgin şekilde ortaya çıkıyor. Şasi ve süspansiyon büyük farklılıklar içermiyor, ancak araçta yalnızca yüksek performanslı, hafif olması ve Dakar’ın zorlu koşullarında güvenilir şekilde çalışması gereken çok daha fazla bileşenimiz var. Ayrıca bunların birbirlerine mükemmel bir şekilde uyum sağlamaları ve sorunsuz bir şekilde birlikte çalışmaları gerekiyor.”dedi.
Geleneksel Dakar aracının, içten yanmalı motor ve şanzıman olmak üzere iki ana bileşene sahip olduğuna dikkat çeken Roos, “Audi RS Q e-tron’da ön aksta elektrik motoru, arka aksta elektrik motoru, yüksek voltajlı batarya ve DTM’den bir başka MGU ve TFSI motorundan oluşan bir enerji dönüştürücü var. Ve bu bileşenlerin her biri, örneğin, özel bir soğutma sistemi gerektiriyor. Bu, araçta yalnızca bir soğutma sistemine değil, sürücü ve yardımcı sürücü için ara soğutucu ve klima sistemi de dahil olmak üzere altı kadar soğutma sistemine sahip olduğumuz anlamına geliyor.” dedi.
Her santimetre önemli
Doğru yerleşimin de bu kadar karmaşık bir araçla ilgili bir diğer önemli sorun olduğundan bahseden Roos, “Araçtaki tüm bileşenleri yerleştirmek için her santimetreyi kullanmamız gerekiyor. Örneğin, ön aks diferansiyelini değiştirmek şu anda hala çok zaman alıyor. Bu Dakar’da daha hızlı başarılabilir olmalı ve halen yoğun bir zaman baskısı altında üzerinde çalıştığımız konulardan biri.” şeklinde bilgi verdi.
Dakar Rallisi’ndeki kum, su, soğuk ve büyük yükseklik farkları gibi özel koşulların da doğru yerleşime büyük etki ettiğini söyleyen Roos “Araçta kuma ve suya karşı mümkün olduğunca etkili korumamız gereken çok sayıda hassas elektronik ve elektrikli parça var. Şimdiye kadar yaptığımız testlerde çok şey öğrendik ve tüm bulgularımızı Dakar Rallisi için zamanında ralli araçlarına aktarmaya çalışıyoruz.” dedi.
Dört kilometre kablo
İşin bir diğer önemli kısmının yazılım, elektrik ve elektronik sistemler olduğunun altını çizen Roos, “Araçta iki merkezi kontrol ünitesi ve yüksek gerilim kablolarını saymazsak bile, yaklaşık dört kilometre kablo var. Tüm güç aktarma sistemi bileşenlerinin ve yüksek voltajlı pilin etkileşimi de son derece karmaşık. Herhangi bir şey oraya sığmazsa araç durur.” şeklinde konunun önemini dile getirdi.
Bu arada Neuburg an der Donau’daki Audi Sport tesislerinde, Dakar Rallisi’nde mücadele edecek araçların montajı başladı. Audi RS Q e-tron, kros yarışlarında halka açık yollardan geçmek durumunda olduğundan, her araç, yol onayı da aldı.
Aralık ayına kadar olan geliştirme programı çerçevesinde, Dakar’da mevcut sıcaklıkları ve yükseklik farklarını simüle etmek için, iklim odası ve özel test teçhizatlarında, sarkaç testi gibi çok sayıda ek simülasyonlar da yapılıyor.
Genel
Yeni BMW R 1300 GS Adventure Standartları Yeniden Belirleyecek
Borusan Otomotiv’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği BMW Motorrad, Yeni R 1300 GS Adventure modelini tanıttı. 1300 cc’lik motoruyla ürettiği 145 bg (107 kW) güç ve 149 Nm’lik maksimum tork ile şimdiye kadar seri olarak üretilen en güçlü BMW boxer motor olma özelliği taşıyan Yeni BMW R 1300 GS Adventure, motosiklet tutkunlarıyla yeni maceralara adım atmak için yollara çıkmaya hazırlanıyor.
Yenilenen BMW R 1300 GS Adventure; heyecan verici motor gücü, maksimum koruma sağlayan güvenlik donanımı ve şık tasarımıyla sürüş keyfini önceki nesle göre bir üst seviyeye taşıyor.
Yirmi yıldan fazla süredir bir yolcu ve bol miktarda eşya ile gerçekleşen uzun mesafeli motosiklet yolculuklarıyla özdeşleşen yatık çift silindirli boxer motora sahip BMW GS Adventure’ın motoru, şasisi, gövdesi, tasarımı ve saklama alanı motosiklet tutkunlarına çok daha fazla macera deneyimi sunmak için yenilendi.
Kompakt tasarım, yüksek konfor
Efsanevi çift silindirli boxer motor, yenilenen versiyonda bir kez daha R 1300 GS Adventure modelinin merkezinde yer alıyor. Model, ilk olarak R 1300 GS’de yer verilen yeni tasarım ve motorun altına yerleştirilen şanzıman sayesinde önceki nesle göre çok daha kompakt versiyonuyla sunuluyor.
Yeni süspansiyonun merkezinde, montaj alanı açısından önemli ölçüde iyileştirilmiş olmasına ek olarak bir önceki modele kıyasla daha yüksek seviyede sertlik sağlayan çelikten sac metal ana şasi de bulunuyor. Daha önceki boru çelik yapının yerine Yeni R 1300 GS Adventure modelinde alüminyum borulardan ve preslenmiş parçalardan üretilen alüminyum kafes tipi boru arka şasi yer alıyor. Yeni nesil EVO Telelever ve revize edilen arka EVO Paralever, çok daha fazla gidon hassasiyeti ve sürüş dengesi sağlıyor.
Heyecan verici sürüş deneyimi
Yeni Elektronik Dinamik Süspansiyon Ayarı (DSA) sayesinde amortisör ve yay oranının dinamik olarak uyarlanması ve yük telafisi özelliklerinin kullanıcılara standart olarak sunulmasıyla tüm zeminlerde çok daha heyecan verici bir sürüş deneyimi yaşanabiliyor. DSA, hem yalnız hem yolcuyla hem de ağır yükle çok daha üst düzeyde sürüş güvenliği, performans ve konfor sunuyor.
Yeni R 1300 GS Adventure, standart versiyonunda dahi sürücünün kişisel sürüş tercihlerine uyum sağlamak üzere artık üç yerine dört sürüş moduna sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. “Rain” ve “Road” sürüş modları, sürüş karakterinin çoğu yol koşuluna uyum sağlamasını mümkün kılıyor. “Eco” sürüş moduyla tek depo yakıtla azami menzile ulaşmak mümkünken ek sürüş modu “Enduro” ise off-road kullanımına özel ayarıyla toprak yollarda daha yüksek performanslı bir sürüş deneyimi sunuyor.
Üst düzey güvenlik
Opsiyonel olarak sunulan Yeni Otomatik Vites Asistanı (ASA) ile motosiklet sürmeyi kolaylaştıran ve daha konforlu hale getiren yenilikçi bir çözüm sunuluyor. Yeni Otomatik Vites Asistanı (ASA), “Sürüşünüzü basitleştirin” mottosundan yola çıkarak vites değiştirme işleminin otomatik hale getirilmesi sayesinde vites değiştirmenin duyusal açıdan önemli dinamiklerinden ödün vermeden sürüş deneyimini iyileştirerek bir üst seviyeye taşıyor.
Yeni R 1300 GS, standart olarak sunulan LED ışık üniteleriyle aydınlatma konseptini maksimumum güvenlikle sunuyor. Modelin ışık ünitesi, kısa ve uzun huzme için tek LED ünitesinin yanı sıra gündüz farı ve sinyal lambaları için dört ek LED ünitesinden oluşuyor. Yeni R 1300 GS Adventure ayrıca, kaportayla uyumlu ve güvenli bir biçimde entegre edilen LED teknolojisine sahip iki ekstra düz yardımcı far içeriyor. Bu kombinasyon, yolu benzersiz bir netlikte aydınlatarak trafiğin çok daha iyi algılanmasını sağlıyor.
Kişiselleştirilmiş sürüş deneyimi
Yeni R 1300 GS Adventure’a daha iyi erişim ve daha kolay kullanım için Adaptif Araç Yükseklik Kontrolü sistemi de entegre edilebiliyor. Opsiyonel olarak sunulan Adaptif Araç Yüksekliği Kontrolü sayesinde sürüş dinamiklerinden ve yatma açısından ödün vermeden araç yüksekliği tamamen otomatik olarak kullanım koşullarına uygun hale getirilebiliyor.
Yeni R 1300 GS Adventure’de Opsiyonel donanım olarak sunulan Sürüş Asistanı; Aktif Cruise Control (ACC), Ön Çarpışma Uyarısı (FCW) ve Şerit Değiştirme Uyarısı bileşenlerinden oluşuyor.
Yeni alüminyum arka çanta ve USB şarj soketleri ile aydınlatma ögeleri için elektrik arayüzü oluşturan entegre manyetik bağlantıların yanı sıra opsiyonel hacim artırma özelliğine sahip yeni alüminyum çantalar, modelde opsiyonel donanım olarak sunuluyor.
Akıllı bağlantı seçenekleri ve su geçirmez saklama alanıyla 30 litre alüminyum yakıt deposuna sahip olan Yeni R 1300 GS Adventure’de ön cam ve el koruyucu materyallerle rüzgara ve hava koşullarına karşı etkili bir koruma sağlanıyor.
Yakıt deposu, genişliğiyle güven verirken olumsuz hava koşullarına karşı da etkili bir ön koruma sağlıyor. İki büyük saydam rüzgar deflektörüyle bir araya getirilen geniş ön cam, olumsuz hava koşullarına karşı sunduğu etkili koruma sayesinde uzun yolculuklarda bile benzersiz şekilde sessiz ve konforlu bir sürüşü mümkün kılıyor.
Genel
Yeni Yamaha XMax 300 (2024) Mayıs Ayında Bayilerde
Türkiye’de Sport Scooter segmentinin öncüsü olan XMAX ailesi, XMAX 300 Tech Max modelinin dönüşü ile daha da zenginleşiyor. Dinamik görünüm, işlevsellik, yüksek performans ve yüksek teknolojisiyle XMAX 300 Tech Max, scooter kullanıcıların yeni gözdesi olacak. Şehir içi günlük kullanımda veya şehir dışı gezilerde kıvraklık ve yüksek performans sunan model, kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye çıkaracak. Mayıs 2024’de Yamaha bayilerden satın alabileceğiniz XMax 300’ün fiyatı henüz açıklanmadı.
Düşük Yakıt Tüketimi, Yüksek Motor Gücü…
XMAX 300 Tech MAX’ın ekonomik 300 cc tek silindirli sıvı soğutmalı motoru, hafta sonu yolcukları için bolca eğlence sunarken şehir içinde hızlı ve verimli kullanımıyla heyecan verici bir performans sağlıyor. Yamaha’nın gelişmiş Blue Core teknolojisi, yakıt tüketiminden tasarruf sağlarken gücü de en üst düzeye çıkarıyor.
Modelde 4,2 inç tam renkli TFT ekranla birlikte ayrı tutulmuş bir 3,2 inç LCD hız göstergesi bulunuyor. 4,2 inçlik TFT ekran, akıllı telefon aracılığıyla bağlanabilen yerleşik Garmin navigasyon sistemini desteklemektedir. Böylece gerçek zamanlı trafik bilgileri, tahmini varış süresi gibi verilere kolayca erişerek sürüş keyfinizi maximuma çıkarabilirsiniz.
Radikal Görünüm…
XMAX 300 Tech MAX, yeni X şeklinde Full LED ön aydınlatmalarıyla görünürlüğünü artırmanın yanı sıra XMAX ailesinin sportif karakterini de mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Fütüristik görünüm, dinamik gövde tasarımına kusursuz şekilde uyum sağlayan entegre sinyaller ile güçlendirilmiştir. Kompakt silüete sahip gövde tasarımıyla şıklığı ve kaliteyi biraraya getiren deri kılıflı sele, sunduğu gelişmiş sürüş ergonomisi ile sürücüleri kalbinden vuruyor. 2 full face kaskın sığabildiği geniş sele altı depolama alanı ile XMAX 300 Tech MAX hayatınızı kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Genel
Honda Motosikset Liderliğini İtibar Ödülü ile Taçlandırdı
2024 yılı pazar liderliğini açıklayan Honda Motosiklet, bu yıl onuncusu gerçekleştirilen The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri kapsamında halk oylarıyla ‘Yılın En İtibarlı Markası’ seçildi
Honda Motosiklet, pazarlama platformu Marketing Türkiye ile pazar araştırmaları şirketi Akademetre iş birliğiyle gerçekleştirilen The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri’nde halkın oylarıyla motosiklet sektöründe birinci olarak ‘Yılın En İtibarlı Markası’ seçildi.
Düzenlenen The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri törenine markayı temsilen Honda Türkiye Motosikletten Sorumlu Pazarlama Yöneticisi Emel Efe Tüzmen, Honda Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Koray Tüzmen ve Honda Türkiye Motosikletten Sorumlu Ürün Müdürü Emre Koşak katıldı.
Alınan ödüle ilişkin olarak Honda Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Koray Tüzmen, “2023 yılı satış rakamları ile kendi rekorumuzu da kırarak pazar lideri olduk. Toplam satış ve pazar payı başarımızı, müşterilerimizle kurduğumuz bağın ve sağladığımız müşteri memnuniyetinin göstergesi olan bu ödülle taçlandırmak bizi çok gururlandırdı. Honda kullanıcılarının marka ile arasında çok özel bir bağ vardır. Bu ödül, bizim bu bağı koruyabildiğimizi gösterirken, daha fazlasını yapmamız için de motivasyon kaynağı oldu. Sektörünün en itibarlı markası ödülüne layık görülmemizde emeği geçen tüm paydaşlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza ve bize güvenen tüm müşterilerimize teşekkür ederiz” dedi.
‘İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü’ araştırmasının sonuçları baz alınarak belirlenen ve pazarlama sektörünün en prestijli ödülü olarak kabul edilen The ONE Awards, bu yıl onuncu kez düzenlendi. Araştırma kapsamında 70 farklı kategoride en başarılı markalar, genel başarıyı değerlendiren 9 ana kriter, yıl performansını değerlendiren 16 alt kriter kapsamında 12 ilde 1.200 kişiyle yapılan görüşmelerde sonucunda ödüle değer görüldü.