Sosyal medya

Haber

Citrix Teknolojisi Formula 1 Şampiyonlarının Gerçek Zamanlı Kararlar Vermesine Yardımcı Oldu

Yayımlanma

/

Red Bull Racing Honda takımının teknoloji ortağı Citrix, bu sene de yarışlarda takımın başarısında kilit rol oynadı. Citrix teknolojileri, takımın gerçek zamanlı kararlar vermesine yardımcı oldu.

Citrix’in bloğunda yayınlanan yazıda, teknolojinin Formula 1yarışlarındaki yeri ve önemi ortaya kondu. Yazıda da belirtildiği gibi, ortalama bir F1 taraftarı, sürücülerin araçlarında tek başına yarıştıklarını düşünebilir ama teknolojinin alabildiğine geliştiği günümüzde sürücülerle takım arasındaki iletişim son derece önemli ve veriler daha önce hiç olmadığı kadar popüler olan bir sporda hayati önem taşıyor.

Şampiyon sürücü Verstappen, “Citrix, ister pistte ister operasyon odasında olalım bütün takımın bütün verileri anında görmesini sağlıyor. İşte stratejimizi bu şekilde oluşturuyor, planımızı değiştiriyor ve sonuçta kazanıyoruz,” diyor.

F1 takımları her yarış için yarış pistine çok sınırlı sayıda kişi getirebiliyor. Bu kişiler arasında üst düzey takım yöneticileri, pit ekibi ve teknisyenler, yarış mühendisleri, strateji uzmanları, aerodinamik uzmanları ve pazarlamacılar bulunuyor. Bu çalışanların, her birinin kendi özel ekibi olan iki sürücü arasında paylaşıldığını düşünürseniz bu gerçekten sınırlı bir sayı.

Piste girmesine izin verilen personelin sayısı sınırlı olduğundan fabrikayla kurulacak bağlantı kritik önem taşıyor. Yarışların düzenlendiği hafta sonunda Red Bull Racing Honda çalışanlarından oluşan özel bir ekip, takımı pistte desteklemek amacıyla Milton Keynes’teki Teknoloji Kampüsüne yerleşiyor. Bu ekip Red Bull Racing Honda fabrikasının ortasında bulunan ve sınırlı erişim sağlanan operasyon odasından çalışıyor.

Yarış verilerini gösteren büyük görüntü ekranlarıyla kaplı beyaz bir oda

Red Bull Racing Honda fabrikasındaki operasyon odası. Verstappen şunları söylüyor: “Orada fabrikada yarışın her anında size destek olacak bu kadar büyük bir ekip olduğunu bilmek insana güven veriyor. Hepsi ellerinden geleni yapacak ve en iyi şekilde yarışmanızı sağlayacak. O odadaki herkes aracın potansiyelini ortaya çıkarmak için çalışıyor.”

Kurulum sırasında Avrupa’nın en büyük operasyon odası olan ve zeminden tavana kadar 4K ekranla donatılan operasyon odası son derece etkileyici. Sinema oturma düzeninde yerleştirilen koltuk sıraları bir görev kontrol ortamında bulunduğunuz hissini artırıyor. Bir an NASA’da olduğunuzu ve birazdan uzaya bir roket fırlatılacağını düşünüyorsunuz.

Operasyon Odasına yalnızca F1 yarışlarının düzenleneceği hafta sonunda aktif rol oynayacak kişilerin girmesine izin veriliyor. Operasyon Odasındaki her bir sıra özel bir uzman ekibine ayrılmış durumda. Odadaki personel çoğunlukla performans mühendisleri, tasarım uzmanları, aerodinamik uzmanları ve yarış strateji uzmanlarından oluşuyor. Odadaki her bir ekip üyesinin, görevleri açısından en gerekli verileri gösteren iki ekran ve kendi özel ekiplerinin diğer üyeleriyle konuşmalarını sağlayan bir iletişim paneli ve kulaklıktan oluşan kendi bireysel çalışma alanı bulunuyor. Operasyon Odasından çalışan bütün ekip üyeleri, duruma göre Austin’de, Avustralya’da ya da Abu Dabi’de çalışan ve pistte bulunan meslektaşlarıyla kendilerine özel, kurulu bir AT&T Global ağı aracılığıyla sağlanan gerçek zamanlı bağlantı ile iletişim kuruyor.

4K televizyon, bir pist turu sırasında pist konumlaması ve Sky Sports ağından gelen genel özet akışının yanı sıra takımın iki aracından ve rakiplerinden gelen araç üstü kamera görüntüsü dahil 24 farklı özet akışı gösterebiliyor.

Her pistte ve Milton Keynes’deki fabrikada Citrix teknolojisi kullanılıyor. Bu sayede ekip hem pistten gelen taze verileri hem de fabrikada saklanan tarihi verileri işleyebiliyor, inceleyebiliyor ve karşılaştırabiliyor. Birleştirilmiş veri kümeleri takımın antrenman turları sırasında araçların ilerleyişini, durumunu ve optimizasyonunu analiz etmesine yardımcı olarak gerçek zamanlı kararlar almaya olanak tanıyor.

Ekibin Üst Düzey Proje Mühendisi Jeff Calam şu açıklamada bulunuyor: “Tur sırasında verileri canlı olarak izliyoruz ama aynı zamanda çeşitli arka plan analizleri de gerçekleştirebiliyoruz. Etrafınızda Citrix makineleri olması demek aslında birden çok bilgisayarınız olması anlamına geliyor. Dolayısıyla bir bilgisayarda telemetriyi izlerken diğerinde çeşitli araçlar kullanabiliyoruz. Bu da kapasitemizi artırıyor.”

Operasyon Odasındaki en yoğun gün, serbest antrenman turları sürerken yarış düzenlenecek hafta sonlarından önceki cuma günü. O gün aracın yeri parçaları test ediliyor ve ekibin hafta sonuna hazırlık için oluşturduğu sayısız veri simülasyonu karşılaştırılarak pistteki yarış analiz ediliyor.

Operasyon Odasındaki çalışanların başlıca görevi pistteki Red Bull Racing Honda takımının gözü kulağı olmak. Bunun için F1 serbest antrenman turları, F1 sıralama turu ve F1 yarışı sırasında aracın ilerleyişinde kalite kontrolü gerçekleştirmek için büyük miktarda veriyi ve kamera görüntüsünü birleştiriyorlar.

Cumartesi günkü sıralama turundan sonra araçlar kapalı parka alındığında takımın araçlarda başka herhangi bir modifikasyon yapmasına izin verilmiyor. Yani, pazar günkü yarış sırasında takımın Sürücüler ve Takımlar Şampiyonalarındaki hedefleri için mümkün olan en yüksek puanları almasını sağlamak büyük ölçüde Operasyon Odasında çalışan strateji ekibine ve birkaç tasarım ve aerodinamik ekibine düşüyor.

Devamını oku

Genel

Yenilenen Honda PCX125 Türkiye’de

Yayımlanma

/

Honda’nın en sevilen scooter modellerinden olan PCX125, yenilenen gövdesi ve yeni renk seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Şehir içinde hem bireysel hem de ticari kullanıcıların beklentilerini karşılamaya hazırlanan yeni PCX125, standart ve gelişmiş donanım özelliklerine sahip DX versiyonu ile 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak.

Türkiye’nin on yıldır satış lideri olan motosiklet markası Honda, yenilenen PCX125 modelini satışa sunuyor. Türkiye motosiklet pazarında scooter segmentinde yüksek satış grafiği ile birinci sırada yer alan PCX125 modeli, standart ve gelişmiş donanım özellikleri ile dikkat çeken DX versiyonu ile motosiklet severlerin beğenisine sunulacak. İlk kez 2010 yılında yollara çıkan PCX125; şehir içi kullanıma uyumlu tasarımı, trafikte kolay kullanımı ve saklama alanı gibi donanımsal özellikleri ile kullanıcıları tarafından Honda’nın en sevilen scooter modellerinden biri oldu. Ek olarak PCX modeli, 2010 yılında Avrupa’da Stop&Start teknolojisine sahip ilk motosiklet olmasıyla da bir ilke imza atarken; 2012 yılında da Honda’nın Smart Power (eSP) motorunu kullanan ilk scooter modeli oldu. Honda mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilmeye devam eden model, 2016 yılında EURO4 uyumlu hale gelirken; 2018 ve 2021 yıllarında şasisi ve güçlü motoru yenilenerek yeniden yollara çıktı.

Kullanıcı ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çağa ayak uyduran PCX125 modeli; yeni tasarımı, şasisi ve teknolojik özellikleri ile satışa sunuluyor. Scooter segmentinde dikkat çeken tasarımı ve yakıt ekonomisi ile fark yaratan PCX125 modelinin tüm versiyonlarında gri ve beyaz, DX versiyonunda ise ayrıca lacivert ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak. Yeni PCX125’in standart versiyonu 185 bin TL, DX versiyonu 200 bin TL’lik fiyatıyla yollara çıkacak.

Şehrin konfor ve kullanım kolaylığı sunan scooter modeli: PCX125

PCX125’in imzası haline gelen gövde tasarımı, önden arkaya doğru ilerleyen güçlü karakter çizgisi ve blok şeklinde temel gövde rengi ile bütünleşiyor. Yeni tasarımı ile zarif çizgiler eklenen modelin ön granajı, üst kısımdan aşağıya doğru incelirken aynı zamanda karartılmış ön cam granajı, etkili bir rüzgâr koruması sağlıyor. Yeni PCX125’in tam LED aydınlatması ve farların ince ‘V’ şeklindeki tasarımı ile dikkat çekiyor. Yeni tasarımda kaplanan geniş gidonlar, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Standart versiyonda önemli bilgileri sürücüye aktaran LCD ekran sunulurken; PCX125’in yeni DX versiyonunda parlak güneş ışığında görüşü artırmak üzere optik kaplamaya sahip yeni 5 inçlik tam renkli TFT ekran yer alıyor. Aynı zamanda DX versiyonunda Honda RoadSync sorunsuz bir IOS/Android akıllı telefon bağlantısı deneyimi sunuyor. Sol gidondaki kullanımı kolay, arkadan aydınlatmalı yeni dört yönlü geçiş anahtarı sayesinde sürücüler, Bluetooth kask kulaklığı üzerinden arama veya müzik dinleme gibi işlevleri kullanabiliyor.

Konforlu bir mobilite sunan yeni PCX125’in arkadaki tutunma barları, sürüş esnasında yolcuya rahat ve destekleyici tutuş sağlıyor. Sele hem biniciye hem yolcuya konfor ve kolay zemin erişimi için tasarlanırken; aynı zamanda selenin altında 30,4 litrelik geniş depolama alanını gizliyor. Kullanışlı depolama alanı ile fark yaratan PCX125’in torpido gözünde de akıllı telefon bağlantısı için bir adet USB-C soketi yer alıyor. Bunlara ek olarak yakıt dolumu sırasında depo kapağını koymak üzere bir alan bulunurken; kontak anahtarı düğmesini ve bölme kilidini kontrol eden Akıllı Anahtar, opsiyon olarak sunulan 35 litrelik çıkarılabilir Smart Top Box’u da uzaktan açıp kapatma ve otomatik kilitleme işlevi sunuyor.

Hem bireysel hem ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun scooter: PCX125

Yeni Honda PCX125’in 125 cc hacimli, su soğutmalı SOHC, Smart Power Plus eSP+ dört supaplı motoru, yakıt ekonomisi ve performansı ile öne çıkıyor. Yenilenen modele Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), Stop&Start teknolojisi, O2 sensörü eklenirken; ECU ayarları ve katalizörün konumu yenilendi. PCX125 ‘in verimli ve güçlü motoru 6500 d/d’de 11,7 Nm tork ve 8.750 d/d’de 9,2 kW güç sağlıyor. Hem bireysel hem ticari kullanım için önem taşıyan yakıt tüketimi konusunda da farkını ortaya koyan yeni PCX125 modeli, yaklaşık 2,1 lt/100 km (WMTC modu) yakıt tüketimi değeri ve 8,1 litre depo kapasitesiyle bir depo ile yaklaşık 385 km menzile ulaşabiliyor.

Sürüş kolaylığı sunan PCX125’te sunulan Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) sayesinde yol tutuşu da artarken, sistem aktif haldeyken tekerlek patinajını azaltırken gösterge panelinde bir ‘T’ göstergesi yanıp sönüyor. Honda’nın eSP+ düşük sürtünme teknolojileri motorun her noktasında bulunurken, bu durum motorun verimliliğini artıyor. Bunun yanı sıra PCX125’te, CRF450R yarış MX modelinde kullanılan piston yağ jetleri düzenli bir soğutma sağlıyor. Optimize edilen debriyaj ve kasnaklar performansı tamamlıyor. PCX125’in aküsü, motosikletin aşırı deşarj durumunu önlemek için kendini kapatabilirken; Euro 5+ emisyon normunu kapsamında yeni ECU ayarları, yeniden konumlandırılan katalizör ve yeni O2 sensörü bulunan yeni egzoz sistemi bulunuyor.

Honda’nın scooter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre yıllar içerisinde yenilenen modeli PCX125’in çelik iskeleti, çevik kullanımı ile dayanıklılık sağlıyor. Şık jantları kıvrımlı gövde tasarımı tamamlarken; özel tasarımlı çift katlı çelik iskelet şasiyle şehir içi sürüşün zorlukları için dayanıklılık, şehir içi manevra kabiliyeti, kullanıcı dostu yapı ve rahat sürüş pozisyonu gibi avantajlar sağlıyor. Modelin standart versiyonda boş ağırlığı 133 kg ve DX versiyonunda 134 kg olurken; önde 14 inç ve arkada 13 inç boyutlarında jantlar da gövde tasarımını tamamlıyor. DX versiyonunda, engebeli şehir sokaklarında daha yumuşak bir sürüş için harici depolu yaylar devreye giriyor.

Devamını oku

Genel

BMW R 90 S’e Saygı Duruşu: Yeni BMW 12 S

Yayımlanma

/

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, efsanevi BMW R 90 S modelinin tasarım ve performans mirasını modern teknolojiyle harmanlayan BMW R 12 S’i tanıttı. BMW Motorrad, BMW R 12 S ile ikonik modeline saygı duruşunda bulunarak modern klasiklerin yer aldığı Heritage ürün yelpazesini genişletti.

Yarış Başarılarıyla Efsaneleşen Model: BMW R 90 S

Yarışlarda yer alan ilk seri üretim motosiklet olmasıyla öne çıkan BMW R 90 S, bu sayede kazandığı güçlü imajı günümüze dek sürdürmeyi başardı. 1976 yılında Man Adası’nda gerçekleştirilen Production TT’de Hans-Otto Butenuth ve Helmut Dähne’nin elde ettikleri birincilik, aynı yıl düzenlenen 1.600 kilometrelik Daytona Yarışı’nda Steve McLaughlin’in kazandığı zafer ve takım arkadaşı Reg Pridmore’un tarihteki ilk AMA Superbike şampiyonu olması BMW R 90 S’in popülerliğini zirveye taşıyarak en çok tercih edilen BMW motosikletleri arasında yer almasını sağladı.

BMW R 90 S Ruhunun Günümüze Yansıması: BMW R 12 S

Tam 51 yıl önce yılında sunduğu 67 beygir güç ve 200 km/s azami hızla efsaneleşen BMW R 90 S, olağanüstü sürüş dinamikleriyle BMW Motorrad’ın sportif iddiasını yansıtıyor. Aerodinamik gerekliliklere uygun gidon kaplaması, motor üzerinde kırmızı renkle işlenmiş “90” yazısı ve “R 90 S” amblemiyle dikkat çeken BMW R 90 S, çağının ötesinde şık bir duruş sergiliyor.


BMW R 12 S, birçok detayıyla BMW R 90 S ruhunu benimserken tüm bu özellikleri ustalıkla günümüze aktarıyor. BMW R 12 nineT modelini temel alan motosiklet, özgün ve sportif retro bir modeli somutlaştırırken BMW R 90 S’e övgü oluşturacak çeşitli bileşenlerden de yararlanıyor.

BMW Motorrad Tasarım Başkanı Alexander Buckan konuyla ilgili şunları söylüyor: “BMW R 12 S modelimizin belirleyici tasarım ögeleri arasında; gidona monte edilen kokpit kaplaması, renkli ön cam, kontrast dikişli sele ve 1975 yılının efsanevi R 90 S Daytona Turuncusu rengine atıfta bulunan metalik Lava Orange gövde rengi yer alıyor. Tasarım; yan kapaklara işlenmiş kırmızı ‘S’ harfi, çift şeritli kırmızı depo ve sele yükseltisinin alüminyum yüzeyi gibi detaylarla kusursuz şekilde tamamlanıyor.”

Standart Donanımla Gelen Konfor

BMW R 12 S’in sportif bir retro motosiklet olma iddiası; Wire Spoke Option 719 Classic II ile parlak ve doğal anodize alüminyum jantların yanı sıra diğer yüksek kaliteli bileşenler gibi çok sayıda standart ürün özellikleriyle vurgulanıyor. Gidonlar ve çatal boruları siyah rengiyle karizmatik bir duruş sergilerken Shadow Billet Pack ve Shadow II Billet Pack’in bileşenleri, yüksek kalitede teknik detaylarıyla konforlu sürüşü beraberinde getiriyor. Shadow Billet Pack’te sol ve sağ ateşleme bobini kapakları, yağ dolum kapağı vidası ile mat metalik avus siyah kaplama silindir kafası kapakları yer alıyor. Shadow II Billet pack ise ayak freni ve vites değiştirme kolları dahil olmak üzere sürücü ve yolcu için ayak dayama sistemi, el freni ve debriyaj kolları, ön fren ve debriyaj için genleşme deposu kapaklarının yanı sıra gidonlar ve aynaları içeriyor.

 

Diğer standart özellikler arasında Yokuş Kalkış Kontrolü, Pro Vites Değiştirme Asistanı, Isıtmalı Elcikler ve Cruise Control fonksiyonlarını içeren Comfort Paketi yer alıyor. Adaptif viraj ışığı Pro Far ise geceleri çok daha güvenli bir sürüş için dönüşlerde yolun daha iyi aydınlatılmasını sağlıyor.

Orijinal BMW Motorrad Aksesuarlarıyla Konforlu ve Güvenli Sürüş

Titanyum egzoz sistemleri, soft çantalar ve navigasyon hazırlığı gibi tüm aksesuar ürünleri BMW R 12 nineT’yi temel alması nedeniyle BMW R 12 S modelinde de kullanılabiliyor. Çizgilerin iddialı dinamizmi, Orijinal BMW Motorrad Aksesuarı olarak sunulan kısa arka bölüm ve salıncak koluna takılan siyah plaka tutucu kullanılarak daha da güçlendirilebiliyor. Ek olarak Lastik Basınç Kontrolü (RDC), Hırsızlık Önleyici Alarm Sistemi (DWA), Akıllı Acil Durum Çağrısı, Bağlantılı Sürüş Kontrolü ve klasik yuvarlak göstergelere alternatif mikro TFT içeren dijital ekran gibi seçenekler de konforlu ve güvenli sürüşü bir arada sunuyor.

Devamını oku

Haber

BMW Motorrad yeni Superbike ve Hyper Naked madelini Tanıttı

Yayımlanma

/

Borusan Otomotiv’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği BMW Motorrad; teknik ve görsel açıdan güncellenen dört modelini tanıttı. Yüksek performanslı superbike modelleri Yeni BMW M 1000 RR ve Yeni BMW S 1000 RR’ın yanı sıra heyecan verici hyper naked modelleri Yeni BMW M 1000 R ve Yeni BMW S 1000 R, genişletilmiş standart özellikleriyle öne çıkıyor. Güncellenen dört model, Euro 5+ emisyon standardına uygunluğu ve dönüş açısı azaltılmış M kısa hareketli gaz koluyla dikkat çekiyor. 

Güç ve Performansın Zirvesi: Yeni BMW M 1000 RR
Yeni BMW M 1000 RR, sıralı dört silindirli motoru sayesinde bir önceki versiyonuna göre 6 beygir daha fazla güç sunuyor. Toplam gücü 218 beygire (160 kW) yükselen Yeni BMW M 1000 RR güncellenen ön kaplama ile iyileştirilmiş aerodinamik özelliklerinin yanında yeni üretilen M Winglets 3.0 sayesinde yarış pistinde çok daha hızlı tur süreleri elde edilmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra Flex Frame özelliği, sol tarafta yeni bir motor montaj bağlantısı da içeriyor.

BMW Motorrad’ın geliştirdiği yeni kontrol sistemi Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC), bundan böyle Gidon Açısı Sensörü ve Yeni Kayma Kontrolü fonksiyonlarını da içeriyor. M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde bu sistemler performans ve kontrol açısından önemi ölçüde artış sağlıyor. Beyaz Renk Standart Paket ve Metalik Siyah Renk M Competition olmak üzere iki versiyonla sunulan Yeni BMW 1000 RR, her iki versiyonda da M renklerinde grafikler içeriyor.

Pistlerin Vazgeçilmezi: Yeni BMW S 1000 RR
Özellikle pist kullanımı için önemli ölçüde geliştirilen Yeni BMW S 1000 RR’ın M kısa hareketli gaz kolu, verilen her komuta çok daha hızlı tepki verilmesini sağlayarak üstün bir performans sunuyor. Yeni kanatçıklar bastırma kuvvetini artırırken, entegre fren hava kanallarını içeren yeni ön jant kapağı frenin daha iyi soğutulmasını sağlıyor. Modelin yeni yan kaplama panelleriyse çarpıcı görünümüyle dikkat çekiyor. Yeni BMW S 1000 RR; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Metalik Bluestone Sport Modeli ve M Paketiyle sunulan Beyaz/M Motorsport renklerindeki M Motorsport Modeli olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.

Dinamik Tasarım, Üstün Performans: Yeni BMW M 1000 R
Yeni BMW M 1000 R, yeni çift akışlı LED farı ve farlar arasındaki hava girişinde yer alan M logosuyla çok daha dinamik bir tasarım içeriyor. Arka şasi ve salıncak, tüm renk seçeneklerinde metalik platin gri olarak sunuluyor. Siyah dokulu boya ile kaplanan kanatçıkların yanı sıra siyah renkli debriyaj kapakları ve jeneratör de şık bir görünüm sağlıyor.

Dinamik Çekiş Kontrolü de yenilenen ve kontrol stratejisi RR modellerinden alınan modelin M kısa hareketli gaz kolu, pist üzerinde özellikle Race modunda fark edilir bir iyileştirme sunuyor.

Yeni BMW M 1000 R’ın orijinal BMW Motorrad aksesuarları ve özel donanımlarının genişletilmiş yelpazesiyse modelde yapılan değişikliklerin kapsamını tamamlıyor.

Standart paketinde Beyaz/M Motorsport renk temasıyla ve yeni metalik mat beyaz alüminyum renginde sunulan Yeni BMW M 1000 R,  M Competition donanımla aynı zamanda Metalik Siyah/M Motorsport renk temasıyla da tercih edilebiliyor. 

Daha Güçlü, Daha Teknolojik: Yeni BMW S 1000 R
Yeni BMW S 1000 R, önceki versiyonuna göre çok daha güçlü sıralı dört silindirli motoru ile 170 beygir (125 kW) güç sunuyor. Daha kısa son dişli oranı depar performansını artırırken optimize edilmiş standart Pro Vites Değiştirme Asistanı, daha akıcı vites değişimini destekleyerek sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor. 

Yeni M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde çok daha dinamik bir ayar ve her durumda belirgin oranda daha iyi bir hızlanma sağlıyor. Ek olarak DTC çekiş kontrolü, M 1000 R modelinin DTC ünitesi üzerinde gerçekleştirilen güncellemelerin avantajından da yararlanıp modelin performansını artırarak etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Yeni BMW S 1000 R’da aynı zamanda RR modellerinden alınan ve motosiklete çok daha çarpıcı bir görünüm kazandıran yeni çift akışlı LED farlar kullanılıyor. Modelin genişletilmiş standart özellikleri arasında Yapılandırılabilir Motor Freni, Motor Sürükleme Torku Kontrolü (MSR), kısa bir plaka taşıyıcı, USB-C şarj soketi ve acil durum çağrıları için E-Call da yer alıyor.

Yeni BMW S 1000 R; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Bluefire/Mugiallo Sarı renklerinde Sport Model ve M paketiyle Beyaz/M Motorsport olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.

Devamını oku