Sosyal medya

Haber

Ford Otosan’dan Üst Düzey Mühendislik Başarısı: “Türkiye’nin İlk ve Tek Yerli Şanzımanı”

Yayımlanma

/

Türk otomotiv sanayinin öncü şirketi ve ihracat şampiyonu Ford Otosan, Ecotorq motor ve arka aksın ardından, 58 Milyon Avro yatırım ve 230 mühendisin emekleri ile geliştirilen “Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanını” Eskişehir Fabrikası’nda tanıttı.

Avrupa’nın ticari araç üretim lideri, Türkiye’nin ihracat şampiyonu Ford Otosan, “Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanını” Eskişehir Fabrikası’nda gerçekleştirilen törenle tanıttı. 2018’de çalışmalarına başlanan ilk ve tek yerli şanzıman yatırımı ile Ford Otosan, motor, aks ve şanzımanın üçünü de geliştiren ve üreten sayılı global kamyon üreticilerinden biri konumuna ulaştı.

58 milyon avro yatırım ve TÜBİTAK’ın 13,5 milyon TL tutarında Ar-Ge teşviki ile Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen ilk ve tek yerli Ecotorq şanzıman sayesinde Ford Otosan’ın ağır ticari markası Ford Trucks’ın Eskişehir’de ürettiği ağır ticari araçlardaki yerlilik oranı %90’lara ulaşacak. 230 mühendisin, 5 yılda tasarım, test ve geliştirme aşamalarını tamamladığı Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanı, 1 milyon km’yi aşkın yolda, farklı ve zorlu koşullarda test edildi. Yeni yerli şanzımanı ile Ford Trucks markası, küresel arenada Türkiye’nin ağır ticari araç üretimindeki rekabet gücünün artmasına, Türkiye’de ise yan sanayi ve tedarik ekosisteminin gelişmesine katkı sunacak.

Varank: “Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen yerli şanzıman yeni gururumuz oldu”

Türkiye’de yerli üretimle kalkınmanın gayreti içinde olduklarının vurgulayan T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanı ile ilgili şunları söyledi:

“Son 6 yıldır ihracat şampiyonu olan Ford Otosan, Türkiye’nin bugününe ve yarınına yatırım yapmayı sürdürüyor. Pandemiye rağmen hız kesmeden hatta vites yükselterek yoluna devam ediyor. 2020 yılı Aralık ayında Ford Otosan, 2 milyar avroluk yeni yatırım müjdesini kamuoyuna duyurmuştu. Yine bu senenin başında Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Ford Otosan ve Ford Avrupa arasında gerçekleştirilen satın alma sözleşmesinin imza törenine eşlik etmiştik. TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen Ecotorq motorundan sonra, şimdi de 58 milyon avro yatırım ile Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen yerli şanzıman yeni gururumuz oldu. Ford Otosan; motor, aks ve şanzımanın üçünü de kendi geliştirebilen sayılı küresel kamyon üreticilerinden biri haline gelecek. Ayrıca şanzıman yatırımıyla Türkiye’nin küresel pazarlardaki rekabetçi gücüne büyük katkı sunacak. Tasarımı ve Ar-Ge’si Türk mühendisleri tarafından gerçekleştirilen kamyonların yerlilik oranları %90’ları bulacak. Bununla birlikte üretilen şanzımanlar, kamyonların içerisinde 40’ı aşkın ülkeye ihraç edilecek. Özetle hem Ford Otosan, hem yerli otomotiv sanayi hem de Türkiye kazanacak. Bu ve bunun gibi yüksek katma değerli yatırımlarla büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası emin adımlarla gerçekleşecek. Ben bu vesileyle projede emeği geçen Ford Otosan ailesine teşekkürlerimi sunuyor, Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanının vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum”

Ali Y. Koç: “Ülkemizin potansiyelini hayata geçirmesi ve küresel arenada her zaman rekabetçi bir noktada konumlanması vizyonunu üzerimize vazife addediyoruz”

 

Bu değerli yatırımın Türk otomotiv sanayini geleceğe taşımaya, küresel arenada rekabet gücünü artırmaya büyük katkısı olacağına inandığını söyleyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, “Ülkemizin potansiyelini hayata geçirmesi ve küresel arenada her zaman rekabetçi bir noktada konumlanması vizyonunu üzerimize vazife addediyoruz. Topluluğumuzun varoluş nedenlerinin en güzel özeti, ‘önce vatan’ diyerek, potansiyeli görmek, yılmamak, gelişmek ve büyümek. Bu felsefe zaman içinde ‘Ülkem varsa ben de varım’ düsturu olarak Topluluğumuzun adeta DNA’sının bir parçası olmuştur. Koç Topluluğu ve Ford Motor Company arasındaki uzun soluklu ortaklığın bir sonucu olarak kurulan Ford Otosan da bu bakış açısıyla bu topraklar için yatırıma, üretime ve değer sunmaya devam ediyor” dedi.

 

“Topluluğumuzun gözbebeği Ford Otosan, otomotiv endüstrisinde her yönüyle global bir oyuncu konumunda”

 

Ali Y. Koç, ülkemizin küresel rekabetteki en büyük eksikliğinin sanayi ve teknoloji yatırımları olduğunun altını çizerek, “Bunun artması gerektiğine hepimiz hem fikiriz. Türkiye olarak bu eksikliği giderebilmemiz için, nitelikli insan kaynağımız ile bilgi ve teknoloji üretebilmemiz ve yüksek katma değerli ürün ve hizmetler sunabilmemiz gerekiyor. Topluluk olarak da en büyük hedefimiz; Türkiye’nin teknolojik rekabet gücünü artırarak, global çapta bir merkez ve bu alanda dünyanın sayılı oyuncularından biri olmasıdır. Bu hedefimizi gerçekleştirmek için her işimizde; yönümüzü geleceğe, sürdürülebilirliğe, Ar-Ge ve inovasyona çeviriyoruz. Hız kesmeyen teknoloji yatırımlarımızla, geleceğe yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeye gayret ediyoruz. Bu hedefimizi gerçekleştirmede büyük yol alan Topluluğumuzun gözbebeği Ford Otosan, otomotiv endüstrisinde her yönüyle bugün global bir oyuncu konumunda. Ve de geldiğimiz nokta itibari ile, yenilikçi teknolojilerle küresel çapta rekabet ediyoruz. A’dan Z’ye Türk mühendislerinin üst düzey yetkinlikleri ile geliştirdiği ağır ticari araçlarımızın yurt içinde büyük rağbet görmesi, global arenada da ‘Türk malı’ damgası ile rekabet etmesi hepimizi gururlandırıyor.”

 

“Bizden bir parça, Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanının ülkemiz ve otomotiv sanayi için hayırlı olmasını diliyorum”

 

Türkiye otomotiv üretiminin %25’ini gerçekleştiren, Türkiye’nin son 6 senedir ihracat şampiyonu olan Ford Otosan’ın büyüme ivmesinin ve iradesinin daha da güçleneceğine inandığını, bunun için de yatırım ve çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini vurgulayan Ali Y. Koç, “Bugün itibarıyla başta Avrupa olmak üzere, 40’ı aşkın ülkeye Eskişehir’de üretilen ağır ticari araçlarımızı ihraç ediyoruz. F-MAX’in dünya çapındaki bu başarısının ardından bugün, üst düzey mühendislik başarısı olan ‘Türkiye’nin İlk ve Tek Yerli Şanzımanı’nı sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ağır ticari araç segmentinde Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanı ile teknolojik katma değeri yüksek bir ürünü sıfırdan geliştirip üreterek Ar-Ge ve mühendislik kapasitemize bir yenisini ekliyoruz. Yerlilik konusunu çok önemsiyor ve araçlarımızın yerlilik oranını en yüksek seviyeye taşıyarak ekonomimize katma değer sunmaya devam ediyoruz. Yerli şanzımanımız ile beraber ürettiğimiz ağır ticari araçlarımızın yerlilik oranı yüzde 90’a yaklaştı. Ülke olarak pek çok endüstride yerlilik oranına öncelik veriyoruz. İşte bu kamyon da gerçek anlamda Türk mühendisliği ve işçiliğinin bir eseridir. Bizden bir parça, Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanının ülkemiz ve otomotiv sanayi için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

 

“Türkiye’yi kısa dönemli analizlerle anlamaya çalışmak büyük bir yanılgıdır; uzun vadede bu ülkeye yatırım yapan herkes kazanır”

 

“Geleceğin daha müreffeh, daha istikrarlı, daha mutlu Türkiye’si hepimizin ortak hayali” diyen Ali Y. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hayalimizi elbirliğiyle gerçekleştirecek her türlü potansiyele sahip olduğumuza yürekten inanıyorum. Koç Topluluğu, uzun vadeli değer yaratma vizyonuyla bu ülkenin geleceğine yatırım yapmaya, bu topraklardan kazandığını bizim insanımızla paylaşmaya devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ekonomimizin en zor dönemleri dahil bu şekilde hareket eden Topluluğumuzun ve bize güvenen uluslararası ortaklarımızın başarısının herkese ilham vermesini ve örnek olmasını diliyorum. Her fırsatta tekrarladığım gibi, Türkiye’yi kısa dönemli analizlerle anlamaya çalışmak büyük bir yanılgıdır; uzun vadede bu ülkeye yatırım yapan herkes kazanır. Uzun vadeli değer yaratma vizyonumuz ile çalışmaya, Vehbi Koç’un ‘Ülkem varsa ben de varım’ sözüyle ortaya koyduğu kurucu ilkenin ışığında elimizi taşın altına koymaya ve ülkemize katkı sunmaya devam edeceğimizden emin olabilirsiniz.”

 

Yenigün: “Yerli şanzıman markamızın ve ülkemizin uluslararası arenadaki rekabetçiliğine büyük katkı sağlayacak”

 

Bir aracı sıfırdan ticari bir ürün haline dönüşene kadar, motoru da dahil olmak üzere komple tasarlama, geliştirme ve test etme yeteneklerine ve altyapısına sahip tek “Türk otomotiv şirketi” olarak otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendirmeye devam ettiklerini belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ise şöyle konuştu:

“Türkiye otomotiv sanayinin öncü gücü Ford Otosan olarak, 60 yılı aşkın süredir otomotiv sektöründe ‘ilk’leri gerçekleştiriyor ve başarı hikayeleri yazıyoruz. Hayata geçirdiğimiz başarılı yatırımlarımızla, ülkemizdeki otomotiv ekosistemi ve tedarikçilerimizi bizimle birlikte büyütüyoruz. Hep birlikte büyümeye de devam ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, ağır ticari markamız, gözbebeğimiz Ford Trucks ile Eskişehir’de ürettiğimiz çekici, yol ve inşaat serisi ağır ticari araçlarımızı 40’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Ford Otosan olarak kendi kaynaklarımızla geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz F-MAX’in ‘Uluslararası Yılın Kamyonu’ ödülü başta olmak üzere aldığı ödüller, tüm dünyada büyük bir yankı uyandırıyor, araçlarımıza olan talebi artırıyor. Dünyayı etkisi altına alan pandemiye rağmen Ford Trucks ile Avrupa’nın en önemli pazarlarında yapılanmamıza ve büyümemize devam ediyoruz. Bu başarılarımız elbette tesadüf değil. Bugün yaşadığımız gururun arkasında, kuruluşunun hemen ardından ürün mühendisliği çalışmalarına başlayan ve bu birimi yıllar içerisinde Türkiye’nin özel sektörde en büyük Ar&Ge’si haline getiren mühendislerimizin yanı sıra, ilk günden beri en yüksek kalite, verimlilik ve esneklikle çalışmalarını sürdüren mükemmel üretim tesislerimiz ve çalışma arkadaşlarımız var. Ve bugün… Ne mutlu ki şirketimiz, tasarımından test süreçlerine kadar tamamen bizim geliştirdiğimiz şanzıman ile bir yeniliğe daha imza atıyor. 58 milyon avroluk yatırımla hayata geçirdiğimiz yerli şanzıman ile araçlarımızın %74 olan yerlilik oranını %90’lara çıkarıyor, markamızın ve ülkemizin uluslararası arenadaki rekabetçiliğine büyük katkı sağlıyoruz. Yerli şanzımanın hayata geçirilmesinde emeği olan tüm çalışma arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, bizlere verdikleri destekler ve duydukları inanç için devletimize, kurumlarına ve bizi her zaman destekleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a teşekkür ediyoruz.”

Ford Trucks’ın global büyümesi pandemiye rağmen hız kesmeden devam ediyor

Sadece Türkiye içinde değil, 40’ı aşkın ülkede global pazarlar için de araç üreten ve geliştiren Ford Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, pandemiye rağmen global çapta büyümesini hız kesmeden sürdürüyor. 2019 Uluslararası Yılın Kamyonu (ITOY) ödülünün ardından F-MAX’e Avrupa’dan gelen yoğun taleple birlikte büyüme planlarını erkene çeken Ford Trucks, 2019’da Polonya, Litvanya, Portekiz ve İspanya pazarlarının ardından yoğun talep gördüğü pazarlardan İtalya, Belçika, Lüksemburg yapılanmasını tamamladı. Son olarak, geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın en büyük ağır ticari pazarı Almanya’ya da atım atan şirket, global büyümesini 2021 yılı sonunda 45 ülkeye, 2024 yıl sonuna kadar da 55 ülkeye genişletmeyi hedefliyor.

Devamını oku

Genel

Yenilenen Honda PCX125 Türkiye’de

Yayımlanma

/

Honda’nın en sevilen scooter modellerinden olan PCX125, yenilenen gövdesi ve yeni renk seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Şehir içinde hem bireysel hem de ticari kullanıcıların beklentilerini karşılamaya hazırlanan yeni PCX125, standart ve gelişmiş donanım özelliklerine sahip DX versiyonu ile 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak.

Türkiye’nin on yıldır satış lideri olan motosiklet markası Honda, yenilenen PCX125 modelini satışa sunuyor. Türkiye motosiklet pazarında scooter segmentinde yüksek satış grafiği ile birinci sırada yer alan PCX125 modeli, standart ve gelişmiş donanım özellikleri ile dikkat çeken DX versiyonu ile motosiklet severlerin beğenisine sunulacak. İlk kez 2010 yılında yollara çıkan PCX125; şehir içi kullanıma uyumlu tasarımı, trafikte kolay kullanımı ve saklama alanı gibi donanımsal özellikleri ile kullanıcıları tarafından Honda’nın en sevilen scooter modellerinden biri oldu. Ek olarak PCX modeli, 2010 yılında Avrupa’da Stop&Start teknolojisine sahip ilk motosiklet olmasıyla da bir ilke imza atarken; 2012 yılında da Honda’nın Smart Power (eSP) motorunu kullanan ilk scooter modeli oldu. Honda mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilmeye devam eden model, 2016 yılında EURO4 uyumlu hale gelirken; 2018 ve 2021 yıllarında şasisi ve güçlü motoru yenilenerek yeniden yollara çıktı.

Kullanıcı ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çağa ayak uyduran PCX125 modeli; yeni tasarımı, şasisi ve teknolojik özellikleri ile satışa sunuluyor. Scooter segmentinde dikkat çeken tasarımı ve yakıt ekonomisi ile fark yaratan PCX125 modelinin tüm versiyonlarında gri ve beyaz, DX versiyonunda ise ayrıca lacivert ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere 22 Şubat 2025 Cumartesi günü Honda bayilerinde yerini alacak. Yeni PCX125’in standart versiyonu 185 bin TL, DX versiyonu 200 bin TL’lik fiyatıyla yollara çıkacak.

Şehrin konfor ve kullanım kolaylığı sunan scooter modeli: PCX125

PCX125’in imzası haline gelen gövde tasarımı, önden arkaya doğru ilerleyen güçlü karakter çizgisi ve blok şeklinde temel gövde rengi ile bütünleşiyor. Yeni tasarımı ile zarif çizgiler eklenen modelin ön granajı, üst kısımdan aşağıya doğru incelirken aynı zamanda karartılmış ön cam granajı, etkili bir rüzgâr koruması sağlıyor. Yeni PCX125’in tam LED aydınlatması ve farların ince ‘V’ şeklindeki tasarımı ile dikkat çekiyor. Yeni tasarımda kaplanan geniş gidonlar, şehir içi sürüşlerde üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Standart versiyonda önemli bilgileri sürücüye aktaran LCD ekran sunulurken; PCX125’in yeni DX versiyonunda parlak güneş ışığında görüşü artırmak üzere optik kaplamaya sahip yeni 5 inçlik tam renkli TFT ekran yer alıyor. Aynı zamanda DX versiyonunda Honda RoadSync sorunsuz bir IOS/Android akıllı telefon bağlantısı deneyimi sunuyor. Sol gidondaki kullanımı kolay, arkadan aydınlatmalı yeni dört yönlü geçiş anahtarı sayesinde sürücüler, Bluetooth kask kulaklığı üzerinden arama veya müzik dinleme gibi işlevleri kullanabiliyor.

Konforlu bir mobilite sunan yeni PCX125’in arkadaki tutunma barları, sürüş esnasında yolcuya rahat ve destekleyici tutuş sağlıyor. Sele hem biniciye hem yolcuya konfor ve kolay zemin erişimi için tasarlanırken; aynı zamanda selenin altında 30,4 litrelik geniş depolama alanını gizliyor. Kullanışlı depolama alanı ile fark yaratan PCX125’in torpido gözünde de akıllı telefon bağlantısı için bir adet USB-C soketi yer alıyor. Bunlara ek olarak yakıt dolumu sırasında depo kapağını koymak üzere bir alan bulunurken; kontak anahtarı düğmesini ve bölme kilidini kontrol eden Akıllı Anahtar, opsiyon olarak sunulan 35 litrelik çıkarılabilir Smart Top Box’u da uzaktan açıp kapatma ve otomatik kilitleme işlevi sunuyor.

Hem bireysel hem ticari kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun scooter: PCX125

Yeni Honda PCX125’in 125 cc hacimli, su soğutmalı SOHC, Smart Power Plus eSP+ dört supaplı motoru, yakıt ekonomisi ve performansı ile öne çıkıyor. Yenilenen modele Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), Stop&Start teknolojisi, O2 sensörü eklenirken; ECU ayarları ve katalizörün konumu yenilendi. PCX125 ‘in verimli ve güçlü motoru 6500 d/d’de 11,7 Nm tork ve 8.750 d/d’de 9,2 kW güç sağlıyor. Hem bireysel hem ticari kullanım için önem taşıyan yakıt tüketimi konusunda da farkını ortaya koyan yeni PCX125 modeli, yaklaşık 2,1 lt/100 km (WMTC modu) yakıt tüketimi değeri ve 8,1 litre depo kapasitesiyle bir depo ile yaklaşık 385 km menzile ulaşabiliyor.

Sürüş kolaylığı sunan PCX125’te sunulan Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) sayesinde yol tutuşu da artarken, sistem aktif haldeyken tekerlek patinajını azaltırken gösterge panelinde bir ‘T’ göstergesi yanıp sönüyor. Honda’nın eSP+ düşük sürtünme teknolojileri motorun her noktasında bulunurken, bu durum motorun verimliliğini artıyor. Bunun yanı sıra PCX125’te, CRF450R yarış MX modelinde kullanılan piston yağ jetleri düzenli bir soğutma sağlıyor. Optimize edilen debriyaj ve kasnaklar performansı tamamlıyor. PCX125’in aküsü, motosikletin aşırı deşarj durumunu önlemek için kendini kapatabilirken; Euro 5+ emisyon normunu kapsamında yeni ECU ayarları, yeniden konumlandırılan katalizör ve yeni O2 sensörü bulunan yeni egzoz sistemi bulunuyor.

Honda’nın scooter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre yıllar içerisinde yenilenen modeli PCX125’in çelik iskeleti, çevik kullanımı ile dayanıklılık sağlıyor. Şık jantları kıvrımlı gövde tasarımı tamamlarken; özel tasarımlı çift katlı çelik iskelet şasiyle şehir içi sürüşün zorlukları için dayanıklılık, şehir içi manevra kabiliyeti, kullanıcı dostu yapı ve rahat sürüş pozisyonu gibi avantajlar sağlıyor. Modelin standart versiyonda boş ağırlığı 133 kg ve DX versiyonunda 134 kg olurken; önde 14 inç ve arkada 13 inç boyutlarında jantlar da gövde tasarımını tamamlıyor. DX versiyonunda, engebeli şehir sokaklarında daha yumuşak bir sürüş için harici depolu yaylar devreye giriyor.

Devamını oku

Genel

BMW R 90 S’e Saygı Duruşu: Yeni BMW 12 S

Yayımlanma

/

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, efsanevi BMW R 90 S modelinin tasarım ve performans mirasını modern teknolojiyle harmanlayan BMW R 12 S’i tanıttı. BMW Motorrad, BMW R 12 S ile ikonik modeline saygı duruşunda bulunarak modern klasiklerin yer aldığı Heritage ürün yelpazesini genişletti.

Yarış Başarılarıyla Efsaneleşen Model: BMW R 90 S

Yarışlarda yer alan ilk seri üretim motosiklet olmasıyla öne çıkan BMW R 90 S, bu sayede kazandığı güçlü imajı günümüze dek sürdürmeyi başardı. 1976 yılında Man Adası’nda gerçekleştirilen Production TT’de Hans-Otto Butenuth ve Helmut Dähne’nin elde ettikleri birincilik, aynı yıl düzenlenen 1.600 kilometrelik Daytona Yarışı’nda Steve McLaughlin’in kazandığı zafer ve takım arkadaşı Reg Pridmore’un tarihteki ilk AMA Superbike şampiyonu olması BMW R 90 S’in popülerliğini zirveye taşıyarak en çok tercih edilen BMW motosikletleri arasında yer almasını sağladı.

BMW R 90 S Ruhunun Günümüze Yansıması: BMW R 12 S

Tam 51 yıl önce yılında sunduğu 67 beygir güç ve 200 km/s azami hızla efsaneleşen BMW R 90 S, olağanüstü sürüş dinamikleriyle BMW Motorrad’ın sportif iddiasını yansıtıyor. Aerodinamik gerekliliklere uygun gidon kaplaması, motor üzerinde kırmızı renkle işlenmiş “90” yazısı ve “R 90 S” amblemiyle dikkat çeken BMW R 90 S, çağının ötesinde şık bir duruş sergiliyor.


BMW R 12 S, birçok detayıyla BMW R 90 S ruhunu benimserken tüm bu özellikleri ustalıkla günümüze aktarıyor. BMW R 12 nineT modelini temel alan motosiklet, özgün ve sportif retro bir modeli somutlaştırırken BMW R 90 S’e övgü oluşturacak çeşitli bileşenlerden de yararlanıyor.

BMW Motorrad Tasarım Başkanı Alexander Buckan konuyla ilgili şunları söylüyor: “BMW R 12 S modelimizin belirleyici tasarım ögeleri arasında; gidona monte edilen kokpit kaplaması, renkli ön cam, kontrast dikişli sele ve 1975 yılının efsanevi R 90 S Daytona Turuncusu rengine atıfta bulunan metalik Lava Orange gövde rengi yer alıyor. Tasarım; yan kapaklara işlenmiş kırmızı ‘S’ harfi, çift şeritli kırmızı depo ve sele yükseltisinin alüminyum yüzeyi gibi detaylarla kusursuz şekilde tamamlanıyor.”

Standart Donanımla Gelen Konfor

BMW R 12 S’in sportif bir retro motosiklet olma iddiası; Wire Spoke Option 719 Classic II ile parlak ve doğal anodize alüminyum jantların yanı sıra diğer yüksek kaliteli bileşenler gibi çok sayıda standart ürün özellikleriyle vurgulanıyor. Gidonlar ve çatal boruları siyah rengiyle karizmatik bir duruş sergilerken Shadow Billet Pack ve Shadow II Billet Pack’in bileşenleri, yüksek kalitede teknik detaylarıyla konforlu sürüşü beraberinde getiriyor. Shadow Billet Pack’te sol ve sağ ateşleme bobini kapakları, yağ dolum kapağı vidası ile mat metalik avus siyah kaplama silindir kafası kapakları yer alıyor. Shadow II Billet pack ise ayak freni ve vites değiştirme kolları dahil olmak üzere sürücü ve yolcu için ayak dayama sistemi, el freni ve debriyaj kolları, ön fren ve debriyaj için genleşme deposu kapaklarının yanı sıra gidonlar ve aynaları içeriyor.

 

Diğer standart özellikler arasında Yokuş Kalkış Kontrolü, Pro Vites Değiştirme Asistanı, Isıtmalı Elcikler ve Cruise Control fonksiyonlarını içeren Comfort Paketi yer alıyor. Adaptif viraj ışığı Pro Far ise geceleri çok daha güvenli bir sürüş için dönüşlerde yolun daha iyi aydınlatılmasını sağlıyor.

Orijinal BMW Motorrad Aksesuarlarıyla Konforlu ve Güvenli Sürüş

Titanyum egzoz sistemleri, soft çantalar ve navigasyon hazırlığı gibi tüm aksesuar ürünleri BMW R 12 nineT’yi temel alması nedeniyle BMW R 12 S modelinde de kullanılabiliyor. Çizgilerin iddialı dinamizmi, Orijinal BMW Motorrad Aksesuarı olarak sunulan kısa arka bölüm ve salıncak koluna takılan siyah plaka tutucu kullanılarak daha da güçlendirilebiliyor. Ek olarak Lastik Basınç Kontrolü (RDC), Hırsızlık Önleyici Alarm Sistemi (DWA), Akıllı Acil Durum Çağrısı, Bağlantılı Sürüş Kontrolü ve klasik yuvarlak göstergelere alternatif mikro TFT içeren dijital ekran gibi seçenekler de konforlu ve güvenli sürüşü bir arada sunuyor.

Devamını oku

Haber

BMW Motorrad yeni Superbike ve Hyper Naked madelini Tanıttı

Yayımlanma

/

Borusan Otomotiv’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği BMW Motorrad; teknik ve görsel açıdan güncellenen dört modelini tanıttı. Yüksek performanslı superbike modelleri Yeni BMW M 1000 RR ve Yeni BMW S 1000 RR’ın yanı sıra heyecan verici hyper naked modelleri Yeni BMW M 1000 R ve Yeni BMW S 1000 R, genişletilmiş standart özellikleriyle öne çıkıyor. Güncellenen dört model, Euro 5+ emisyon standardına uygunluğu ve dönüş açısı azaltılmış M kısa hareketli gaz koluyla dikkat çekiyor. 

Güç ve Performansın Zirvesi: Yeni BMW M 1000 RR
Yeni BMW M 1000 RR, sıralı dört silindirli motoru sayesinde bir önceki versiyonuna göre 6 beygir daha fazla güç sunuyor. Toplam gücü 218 beygire (160 kW) yükselen Yeni BMW M 1000 RR güncellenen ön kaplama ile iyileştirilmiş aerodinamik özelliklerinin yanında yeni üretilen M Winglets 3.0 sayesinde yarış pistinde çok daha hızlı tur süreleri elde edilmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra Flex Frame özelliği, sol tarafta yeni bir motor montaj bağlantısı da içeriyor.

BMW Motorrad’ın geliştirdiği yeni kontrol sistemi Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC), bundan böyle Gidon Açısı Sensörü ve Yeni Kayma Kontrolü fonksiyonlarını da içeriyor. M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde bu sistemler performans ve kontrol açısından önemi ölçüde artış sağlıyor. Beyaz Renk Standart Paket ve Metalik Siyah Renk M Competition olmak üzere iki versiyonla sunulan Yeni BMW 1000 RR, her iki versiyonda da M renklerinde grafikler içeriyor.

Pistlerin Vazgeçilmezi: Yeni BMW S 1000 RR
Özellikle pist kullanımı için önemli ölçüde geliştirilen Yeni BMW S 1000 RR’ın M kısa hareketli gaz kolu, verilen her komuta çok daha hızlı tepki verilmesini sağlayarak üstün bir performans sunuyor. Yeni kanatçıklar bastırma kuvvetini artırırken, entegre fren hava kanallarını içeren yeni ön jant kapağı frenin daha iyi soğutulmasını sağlıyor. Modelin yeni yan kaplama panelleriyse çarpıcı görünümüyle dikkat çekiyor. Yeni BMW S 1000 RR; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Metalik Bluestone Sport Modeli ve M Paketiyle sunulan Beyaz/M Motorsport renklerindeki M Motorsport Modeli olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.

Dinamik Tasarım, Üstün Performans: Yeni BMW M 1000 R
Yeni BMW M 1000 R, yeni çift akışlı LED farı ve farlar arasındaki hava girişinde yer alan M logosuyla çok daha dinamik bir tasarım içeriyor. Arka şasi ve salıncak, tüm renk seçeneklerinde metalik platin gri olarak sunuluyor. Siyah dokulu boya ile kaplanan kanatçıkların yanı sıra siyah renkli debriyaj kapakları ve jeneratör de şık bir görünüm sağlıyor.

Dinamik Çekiş Kontrolü de yenilenen ve kontrol stratejisi RR modellerinden alınan modelin M kısa hareketli gaz kolu, pist üzerinde özellikle Race modunda fark edilir bir iyileştirme sunuyor.

Yeni BMW M 1000 R’ın orijinal BMW Motorrad aksesuarları ve özel donanımlarının genişletilmiş yelpazesiyse modelde yapılan değişikliklerin kapsamını tamamlıyor.

Standart paketinde Beyaz/M Motorsport renk temasıyla ve yeni metalik mat beyaz alüminyum renginde sunulan Yeni BMW M 1000 R,  M Competition donanımla aynı zamanda Metalik Siyah/M Motorsport renk temasıyla da tercih edilebiliyor. 

Daha Güçlü, Daha Teknolojik: Yeni BMW S 1000 R
Yeni BMW S 1000 R, önceki versiyonuna göre çok daha güçlü sıralı dört silindirli motoru ile 170 beygir (125 kW) güç sunuyor. Daha kısa son dişli oranı depar performansını artırırken optimize edilmiş standart Pro Vites Değiştirme Asistanı, daha akıcı vites değişimini destekleyerek sürüş keyfini maksimuma çıkarıyor. 

Yeni M kısa hareketli gaz kolu ile bir araya geldiğinde çok daha dinamik bir ayar ve her durumda belirgin oranda daha iyi bir hızlanma sağlıyor. Ek olarak DTC çekiş kontrolü, M 1000 R modelinin DTC ünitesi üzerinde gerçekleştirilen güncellemelerin avantajından da yararlanıp modelin performansını artırarak etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Yeni BMW S 1000 R’da aynı zamanda RR modellerinden alınan ve motosiklete çok daha çarpıcı bir görünüm kazandıran yeni çift akışlı LED farlar kullanılıyor. Modelin genişletilmiş standart özellikleri arasında Yapılandırılabilir Motor Freni, Motor Sürükleme Torku Kontrolü (MSR), kısa bir plaka taşıyıcı, USB-C şarj soketi ve acil durum çağrıları için E-Call da yer alıyor.

Yeni BMW S 1000 R; Metalik Siyah Renk Standart Paket, Bluefire/Mugiallo Sarı renklerinde Sport Model ve M paketiyle Beyaz/M Motorsport olmak üzere üç renk temasıyla sunuluyor.

Devamını oku